Dünya Turizm Günü: Aynası ve Reklam Yüzü Olduğumuz Sektör

Bugün, 27 Eylül Dünya Turizm Günü.
Turizme gönül vermiş, emekleriyle bu büyük sektörü ayakta tutan tüm meslektaşlarımın özel gününü yürekten kutluyorum.

Her fırsatta dile getirdiğim gibi, turizm sektörünün ve çalışanlarının ülkemizde yeterince değer görmediğini üzülerek ifade etmek durumundayım. Oysa turizm, sadece otellerden, uçuşlardan ya da turlardan ibaret değildir. Bu sektör, ülkemize milyarlarca dolar döviz girdisi sağlayan, aynı zamanda Türkiye’nin dünyaya açılan yüzünü temsil eden stratejik bir güçtür.


*Ekonominin Sessiz Kahramanı

  • Turizm, ekonominin görünmeyen motorlarından biridir. Tarım, sanayi veya enerji gibi sektörler ne kadar önemliyse, turizm de aynı ölçüde kritik bir konumdadır. Ancak fark şudur: Turizm aynı zamanda kültürümüzün, misafirperverliğimizin ve ülke imajımızın taşıyıcısıdır. Kısacası, turizm hem maddi hem manevi bir değer üretir.

Değer Görmeyen Emek

Ne yazık ki, sektörde gece gündüz çalışan emekçiler çoğu zaman göz ardı edilmektedir. İnsan faktörünün en ön planda olduğu bu alanda, çalışanların hak ettiği itibarı görmesi, yalnızca turizmin değil, ülke ekonomisinin de sürdürülebilirliği için elzemdir. Bir turizm çalışanı aslında ülkesinin “elçisi”dir. Yabancı bir turist için ilk tebessüm, ilk selam ve ilk deneyim bizlerin omuzlarında yükselir.


Geleceğin Turizmi: Sürdürülebilirlik ve Vizyon

Bugünün dünyasında turizm yalnızca ekonomik katkıyla ölçülmemektedir. Sürdürülebilirlik, çevreye duyarlılık, yerel kültürlerin korunması ve dijitalleşme artık turizmin geleceğini şekillendiren temel unsurlardır.

Sürdürülebilir Turizm: Doğayı ve çevreyi koruyarak, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak.

Yerel Kültürün Değerlenmesi: Sadece oteller değil, köyler, yöresel mutfaklar, el sanatları ve kültürel miras da turizmin bir parçası olmalı.

Dijitalleşme : Yeni nesil turistler, online şeffaflığa ve dijital kolaylıklara önem veriyor. Rezervasyondan deneyim paylaşımına kadar her şey teknolojiyle entegre olmak zorunda.

Türkiye, sahip olduğu zengin tarihi, kültürü ve doğasıyla bu vizyonun tam merkezinde yer alabilecek bir potansiyele sahiptir. Önemli olan bu potansiyeli doğru yönetmek, planlı politikalarla desteklemek ve çalışanların emeğini hak ettiği noktaya taşımaktır.


Mücadele ve Gelecek

Ülkemiz için böylesine stratejik bir sektörü hak ettiği noktaya taşımak, sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir mücadeledir. Hep birlikte, sektörümüzün itibarını yükseltmeli, çalışanlarımızın emeğinin karşılığını alabilmesi için sesimizi daha güçlü çıkarmalıyız. Çünkü bizler yalnızca hizmet sunmuyoruz; ülkemizi tanıtıyor, kültürümüzü yaşatıyor ve geleceğe değer katıyoruz.

Dünya Turizm Günü vesilesiyle dileğim şudur:
Turizme gönül veren herkesin değer gördüğü, emeğinin karşılığını aldığı, ülkemizin turizmde hak ettiği yere ulaştığı güzel günleri hep birlikte inşa edelim.

Çünkü bizler, bu ülkenin aynası ve reklam yüzüyüz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir